Bir anda her şey yıkılabilir .

Hayal kırıklığı en zoru bence.tam bir şeyi düzeltmeye çalışırsın yeniden başlarsın sıkıca kendine emin olarak ayağa kalkarsın.Ve sen tam istemişken ayakta kalmayı tekrar düşersin. Kalktığında ki o mutluluğu bozmamak için elinden geleni yaparsın halbuki. Garip bir mutluluk yayılır bütün hücrelerine.Bundan sonra dersin herşey bambaşka olacak akıllanırsın.Ama boşuna..
 
İşte ben de bunu yaşıyorum.Ygs-Lys öğrencisiyim.En yakın arkadaşlarım aynı imkanlara sahip olmamıza rağmen daha iyi yapıyor.(lar).Çünkü çalışıyorlar.Gerçekten hak ediyorlar.Bense çalışmıyordum.Çalışmadığım halde kötü bir durumda değilim.Ama gerçekten yeterli değil.Heleki psikoloji gibi bir bölüm isterken.Artık gerçekten çalışmaya karar verdim ve geçen pazardan beri  çalıştım en azından düzenli test çözdüm.Yani ipleri tam anlamıyla elime almıştım ve daha da sıkı tutucaktım.Fakat hafta sonu olduğumuz lys denemesi berbat geçti.50 soruluk matematik bölümünde herkes 10 boşum var diye üzülürken ben 10 soru cevapladım.Ama edebiyatım iyi geçmişti.En azından ben öyle sanıyordum.Bugün sonuçlar açıklandı ve berbat kötü yapmışım.Ben her zaman yanlışlarımı gören bir insanım.Kendimle sürekli konuşurum.Kendimi sürekli ölçer,biçer,tartarım.Başarılı olmamamın sebebinin çalışmamak olduğunu biliyorum.Vicdanımın rahat olmadığını da.Ama bu sınavda kötü yapmamam gerekiyordu.Eğer yaparsam sınıf düşecektim.Ve yaptım.Sınıflar daha açıklanmadı ama eğer iki kişi düşecekse biri ben olacağım.Aslında bunu en başından anlatayım en iyisi:
liseye kadar hep çok çalışan ve başarılı olan bir öğrenci oldum.Ama lisede durumlar değişti ne çalışan bilen biri oldum sorumluluğa kalacak kadar kötü oldum..Ortadaydım yani.Bu son sene olduğu için dershane yazın erken başladı tabi. Sınıf belirlemek için bir sınav olduk ve ben bir şey bilmediğimi biliyordum.En düşük sınıfa düşeceğimi de.Kankim ve iki arkadaşım en üst sınıftaydılar. Bu durumu asla kıskanmadım.Kıskanmayı da kıskananları da sevmem ben. Buruklaştım ama onlar için de kendim için sevinmiştim. Sil baştan çalışacaktım.Neyse bir ay geçti ve tekrar deneme olduk. Vee en üst sınıftakilerden bazılarını bile geçerek çok iyi bir derece yapmıştım;ama iki sınıf birden atlatmadıkları için ikinci sınıfa çıktım. neyse dedim olsun.Fakat geldiğim sınıf acayip soğuk insanlarla doluydu keşke en düşükte kalsaydım diye bile söylendim.Neyse 1 ay sonra tekrar sınav oldu ve en üst sınıfa çıktım. 
Durum böyle yani..
Mesele en üst sınıftan düşmem değil ikinci sınıfa düşmem o insanlarla olmam.Ben insanları kolay tanıyabildiğim için bir kere soğduysam tamam .Nadirdir ısındığım.Ön yargı değil gözlem.
Dün de bugün de konuştum rehberlikçe tamam anladım normalde iki kişi düşürcez ama belki bir kişi düşürürüz dedi. onun öyle demesi ve bizimkilerin de senden başka düşçekler var demesiyle moralim yerine gelmişti. Çıkışta herkes gittikten sonra otobüse binmekten vazgeçirip beni dershaneye geri götürdü kankim Kumral .  Önce rehberlikçi Dilek hocayla  sonra da Ahmet hocayla konuştum.Ama Ahmet hoca nesnel davrancaz demesin mi Yani düşürceğize getirdi.( Bu son sınıf çıkma-inmeydi belki diğer sınavda çıkılabilirdi.). Benim başladı alt dudak titremeye gözler dolmaya hocaya tmam diyip indik merdivenlerden kapıda döküldü bütün yaşlarım .Gittik parka oturduk. Kumral olmasaydı zor dururdum. Herşey yarınki karar bağlı yani
ders çalışmam her şey yolunda gider,ders çalışmaya karar veririm sorunlarım çıkar ve sınavda bir bok da yapamam ben böyle iştee. O sorunlar da durduk yere çıkıyor sanki. Takılıyor aklıma canımı sıkan şeyler çalış çalışabilirsin ver aklını verebilirsen..